Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA)
Ahmet Toprak, “Pandemi döneminde ulaşımın zorluğu ve dönüşlerde Avrupa ülkelerinin uyguladığı yaptırımlar nedeniyle birçok vatandaşımız ülkemize gelemedi. Bu nedenle pandemi döneminde sektörel sıkıntılar yaşadık. Yasakların kalkmasıyla birlikte ciddi bir artış oldu ve 2022 yılında yurt dışına hizmet verdik. Ancak ülkemiz insanından bu talebi göremedik. Artan fiyatları karşılama bahtı bu dönemde düştü. Bu doğrultuda hasta portföyümüzde son yıllarda önemli bir değişim olmuştur. Eskiden ülkemizin daha zor durumdaki insanlarını tedavi ederken, şimdi gurbetçilerle dolu bir portföyümüz var. Artan dolar-euro kuru ile birlikte halkımızın alım gücü de düştü ve ithal malzemelerin yüksek seviyede olması fiyatlara aynen yansıdı. Gurbetçilerimiz bu duruma tahammül edebilirken insanımızın işi zorlaştı. Portföydeki bu değişikliğin bir diğer nedeni de yurt dışındaki tedavilerin ülkemize göre çok değerli olmasıdır. Yurt dışından gelen insanlarımız yurtlarında tedavi olurken, hem tatil yapma hem de tedavi olma imkanına sahip oluyorlar ve yine de maliyet olarak ceplerinde nakit para oluyor. Kayseri’de sağlık turizminden ancak gurbetçilerimizle faydalanabiliyoruz. Ancak kıyı kentlerinde ve turistik şehitliklerde dünyanın her yerinden her ırktan insan gelmektedir. Kayseri’de turizm ancak kış döneminde olabileceği için turistler diş tedavisi için Kayseri’yi tercih etmiyor. Buna yönelik adımlar atılmalıdır.” söz konusu.
ASKON Kayseri yönetim kurulu üyesi Ahmet Toprak, “Son yıllarda insanların ağız ve diş sağlığı bakım ve tedavilerine önem vermeye başladığını görüyorum ve bu beni bir hekim olarak mutlu ediyor. Özellikle implant cerrahisi ve estetik çözüm ortaklığı hastalarımızın ilgisini biraz daha çekmektedir. İmplant cerrahisindeki bir yanılgıyı düzeltmek istiyorum. Hastalarımız genellikle implant operasyonundan sonra dişlerinin ve implantlarının “ömür boyu” bir tedavi olduğunu düşünürler. Böyle bir argüman çok yanlıştır. Çünkü implantın hayatta kalma oranı hastanın öz bakımına, sahip olduğu veya yaşayacağı sistemik hastalıklara veya bruksizm (diş gıcırdatma alışkanlığı) gibi parametrelere göre değişmektedir. sözlerini kullandı.
MEZUN GETİRİLDİĞİNDE BEYİN GÖÇÜ ÖNEMLİ OLDU
“Sektörle ilgili şunları söylemekte fayda var. Çok fazla diş fakültesi kuruldu ve kontenjanları çok yüksek. Birçok fakülte, akademik altyapısını tam olarak oluşturmadan öğrenci kabul etmiş ve ilerleyen yıllarda gerekli donanıma sahip olmadan mezun diş hekimi olma ihtimalini artırmıştır. Son yıllarda artan bu kontenjanlardan sonra iş bulamayan çok fazla diş hekimi olmuştur. Yurt dışına çıkma isteğini de beraberinde getiren bu sorundan sonra doktorlar uzmanlık kursları yerine dil kurslarına yönelmeye başladılar. Bu beyin göçüne yol açacaktır. Mezun sayısı artınca beyin göçü kaçınılmaz oldu.” açıklama yaptı
